bildirim ikonu
Ana içeriğin başı

Dünyanın dijitalleşmesiyle birlikte, yaşama ve çalışma şeklimiz de dönüşmeye başladı. İklim değişikliği ve sürdürülebilirlik alanlarındaki endişelerin yüksek olduğu çağımızda, geleceğe yön verecek teknolojinin yeşil olması hiç de şaşırtıcı değil. Yeşil teknoloji, karbon emisyonlarını azaltmaya, atıkları en aza indirmeye ve doğal kaynakları korumaya yardımcı olur. Gelecek nesillerin ihtiyaçlarının sağlıklı bir biçimde karşılanabilmesi için sürdürülebilirliğin belki de en önemli parçası, yeşil teknoloji alanına yapılan yatırımlardır. 

Yeşil teknoloji, sürdürülebilir enerji biçimlerinin üretim süreçlerinde kullanılması anlamına geliyor. Gelecek yıllarda, yeşil teknoloji alanında devrim yaratacak ilerlemelere şahit olacağız. Karbon yakalama, kullanma ve depolama, yeşil hidrojen ve yenilenebilir enerji depolama teknolojileri yeşil devrimi yönlendirecek ve geleceğimizi şekillendirecek en önemli üç akım olarak karşımıza çıkıyor.  

Karbon yakalama, kullanma ve depolama (KYKD), küresel enerji ve iklim hedeflerine ulaşmak için en etkili yollardan bir tanesidir. Fosil yakıtlardan, biyokütle kullanan enerji üretimi veya endüstriyel tesisler gibi büyük noktasal kaynaklardan CO2'in yakalanma sürecini ifade eder. Doğrudan atmosferden de yakalanabilen CO2 sıkıştırılır ve çeşitli uygulamalarda kullanılmak üzere boru hattı, gemi, demiryolu veya kamyonlar aracılığıyla taşınır; derin jeolojik oluşumlara enjekte edilir.  KYKD teknolojileri ayrıca, CO2’in biyo-bazlı süreçlerden veya doğrudan atmosferden geldiği durumlarda karbon giderme veya ‘negatif emisyonlar’ için temel sağlar. 

Dünyamızı karbondan arındırmak, dünyanın dört bir yanındaki ülkelerin 2050 için belirledikleri hedeflerden bir tanesi. Yeşil hidrojen de bu hedefe ulaşmak için kullanılan teknolojilerin başında geliyor. Yeşil hidrojenden bahsettiğimizde, kirletici emisyonlar üretmeden elde edilen hidrojeni, yani sürdürülebilir hidrojeni kastediyoruz. Bu yöntem, elektroliz olarak bilinen kimyasal bir süreçle hafif ve oldukça reaktif bir yakıt olan hidrojenin üretimine dayanır. Hidrojeni sudaki oksijenden ayırmak için bir elektrik akımı kullanılır. Bu elektrik, yenilenebilir kaynaklardan elde edilirse, karbondioksit salınımının da önüne geçilmiş olunur.  Yeşil hidrojen, ağır sanayiyi, uzun mesafe taşımacılığını, nakliyeyi ve havacılığı karbonsuzlaştırmanın bir yolu olarak BM İklim Konferansı COP26'da bir dizi emisyon azaltma taahhüdü içinde yer almıştı. 

Yenilenebilir enerjilerin gelişimiyle sürdürülebilir kalkınmanın önemli bir bileşeni haline gelen yenilenebilir enerjinin depolanmasına büyük ilgi oluştu. Yenilenebilir enerji santrallerinde enerji depolama önemli bir faktör. Bu teknolojik gelişme, rüzgâr ve güneş gibi değişken yenilenebilir enerji kaynakları tarafından üretilen elektriğin depolanmasını ve dağıtılmasını sağlar. Yenilenebilir enerjinin depolanması, yeterli enerjiyi etkili bir şekilde depolayabilen düşük maliyetli teknolojileri gerektirir. Genellikle büyük odalara yerleştirilen ‘basınçlı hava enerji depolama sistemi’ aracılığıyla, fazla enerji havayı sıkıştırmak için kullanılır. Enerjiye ihtiyaç duyulduğunda, sıkıştırılmış hava serbest bırakılır ve elektrik üretmek için açığa çıkan bu hava, hava türbininden geçer. ‘Mekanik yerçekimi enerji depolaması’ ise enerjinin beton blokları bir kuleye kaldırmak için kullanılmasıdır. Enerjiye ihtiyaç duyulduğunda, beton bloklar yeniden aşağıya indirilerek yer çekimi aracılığıyla elektrik üretilir. Şarj edilebilir özelliklere sahip ve yakıt hücreleri olan akış pillerinde ise kimyasal enerji, sistem içinde bulunan sıvılarda çözünmüş ve bir zarla ayrılmış iki kimyasal bileşen tarafından sağlanır. 

Enerji depolama sektörünün istikrarlı ve döngüsel ekonomi operasyonlarını derinleştirmek için enerji tüketim kapasitelerini geliştirmeye odaklandıklarını görüyoruz. Karbon yakalama, kullanma ve depolama, yeşil hidrojen ve yenilenebilir enerji depolama teknolojileri daha sürdürülebilir bir gelecek yaratmak için geliştirilen ve uygulanan birçok yeşil teknolojinin en güncel örnekleri içinde. Bu teknolojilerin gelişmesi ve yayılması aynı zamanda sürdürülebilir yeşil finansmanla da oldukça bağlantılı. Hükümetler yasal düzenleme ve reformlarla yeşil büyümeyi destekledikçe, özel finansman yatırımlarını hızlandıracak politikalar geliştirdikçe geleceğin sürdürülebilirliğine dair atılan adımlar güçlenmeye başlayacak.

Kaynaklar:

https://www.nationalgrid.com/stories/energy-explained/what-is-battery-storage#:~:text=Battery%20storage%2C%20or%20battery%20energy,the%20power%20is%20needed%20most.

https://www.iea.org/reports/the-future-of-hydrogen

https://www.iea.org/fuels-and-technologies/carbon-capture-utilisation-and-storage