bildirim ikonu
Ana içeriğin başı

Günümüzde, şirketlerin ve bireylerin sürdürülebilir kaynaklara ve yeni finansman yollarına erişimi giderek daha fazla önem kazanıyor. Finansal kapsayıcılık yaklaşımı, şirketlerin iklim değişikliğinin etkilerini azaltma çabalarının yanı sıra biyoçeşitliliği koruma ve doğal kaynakları sürdürülebilir şekilde kullanma hedeflerine ulaşmalarında büyük bir rol oynuyor. Avrupa Birliği'nin çevre ve sürdürülebilirlik standartlarını belirleyen Avrupa Taksonomisi bu uyum sürecini öncelikli bir alan olarak görüyor.

Finansal Kapsayıcılık ve Yeşil Yatırım Nedir?

Finansal kapsayıcılık, bireylerin ve işletmelerin kendilerine sorumlu, sürdürülebilir ve uygun maliyetli bir şekilde sunulan finansal çözümlere erişim fırsatı olarak tanımlanabilir. Özellikle son yıllarda artan etkisiyle pek çok Sürdürülebilir Kalkınma Amacına olanak sağlayan bir unsur olarak kabul edilen finansal kapsayıcılık, Birleşmiş Milletler tarafından ana hatlarıyla belirtilen 17 Sürdürülebilir Kalkınma Amacı’nın gerçekleştirilmesine doğrudan ve dolaylı birçok katkıda bulunuyor. 

Finansal kapsayıcılığın sorumlu ve sürdürülebilir bir yönü olan yeşil yatırım ise çevre dostu yöntemleri, çevre dostu teknikleri ve aynı zamanda doğal kaynakların korunmasını vurgulayan faaliyet veya organizasyonlara yapılan harcamaların tümünü içeriyor.

Yeşil Yatırımların Çevre ve Ekonomi için Önemi

Yeşil yatırımların amacı, doğrudan çevresel negatif etkileri iyileştiren ve aynı zamanda yatırımcılara maddi kazanç sağlayan girişimleri teşvik etmektir. Yeşil yatırımlar, karbon nötr bir ekonomi yaratmaya yönelik, iklim değişikliğiyle mücadele ve sürdürülebilir kalkınmaya ulaşma yönünde somut bir çabadır.

Sürdürülebilir kalkınmanın önemi göz önünde bulundurulduğunda yeşil yatırımlar, sürdürülebilir tüketim, üretim ve kaynak verimliliği konuları öne çıkmakta. Tüketim ve üretimde sürdürülebilir bir yaklaşım, süreçlerin ve ürünlerin tüm yaşam döngüsü boyunca kaynak tüketimini, atık oluşumunu ve emisyonlarını azaltmayı amaçlar. Bu sebeple yeşil ekonomi yatırımları istihdamı ve becerileri vurgulayan makroekonomik bir kavramdır.

Yeşil Kredilerin Finansal Kapsayıcılığı ve Çevresel Sürdürülebilirliğe Etkisi

Yeşil krediler, çevresel açıdan sürdürülebilir projeleri, yenilenebilir tesisleri, enerji tasarrufu sağlayan altyapıyı ve yeşil işletmeleri desteklemeyi amaçlayan finansal araçları kapsar. Yeşil finans, çevresel açıdan sürdürülebilir uygulamalara adanmış bireylere ve işletmelere yeşil kredi sağlayarak finansal kapsayıcılığı kolaylaştırır.

Yeşil kredi bağlamında mikrofinans kurumları, yeterince temsil edilmeyen alanlarda finansal katılımı artırmayı ve çevre dostu girişimleri teşvik etmeyi sağlar. Finans kuruluşları mikrofinans hizmetleri ile bireylere mikro krediler ve tasarruf hesapları sunar ve bu araçlar çevre dostu uygulamalara ve işletmelere yatırım yapmak için kullanılabilir. 

Mikrofinans da dahil olmak üzere finansal kapsayıcılık, tarihsel olarak ötekileştirilmiş veya geleneksel finansal sistemlerden yeterince faydalanamayan bireylere uygun fiyatlı ve etik finansal ürünler ve hizmetler sağlamayı amaçlar.
Kapsayıcı Finans Yatırımcıları için İlkeler (PIIF), kapsayıcı finans alanında etik yatırım için işletmelere bir rehber sunar:

  • Düşük gelirli bireylere sunulan finansal hizmetlerin kapsamı genişletilmelidir.
  • Politika ve prosedürlere müşteri koruma önlemleri eklenerek etkin uyuşmazlık çözüm mekanizmalarının yanı sıra şeffaf ve hakkaniyetli sözleşmeler yoluyla yatırım yapılan şirketlere adil muamele yapılması sağlanmalıdır.
  • Şirket, Çevresel, Sosyal ve Yönetişim (ÇSY) hususlarını politikalarına ve raporlama uygulamalarına entegre etmeyi amaçlamalıdır.
  • Faaliyetlerinin tüm yönlerinde şeffaflığı sürdürmelidir; müşterilerin, perakende sağlayıcıların ve nihai yatırımcıların çıkarlarıyla uyumlu dengeli, sürdürülebilir getirileri hedeflemelidir.
  • Ayrıca, kapsayıcı finans için evrensel yatırımcı standartları oluşturmak üzere çalışmalıdırlar.
     

Politika ve Hükümet Stratejilerinin Finansal Kapsayıcılık ve Yeşil Yatırımlara Etkisi

Finansal kapsayıcılık ve yeşil yatırımlara ilişkin düzenlemeler, politika yapıcılar ve hükümetler tarafından önemli ölçüde etkilenmektedir. Hükümetler, finans kuruluşlarını yeşil kredilere odaklanmaya yöneltmek için vergi teşvikleri, sübvansiyonlar ve düzenleyici zorunluluklar gibi politikalar uygulayarak finansal kapsayıcılığı teşvik eden girişimleri desteklemektedir.

Dünya Bankası gibi kurumlar, aşırı yoksullukla mücadelede ve ortak refahı teşvik etmede temel bir kolaylaştırıcı olarak finansal kapsayıcılığın öneminin altını çizmişlerdir. Finansal kapsayıcılık, finansal hizmetlere erişimi genişleterek ve finansal okuryazarlığı teşvik ederek bireyleri ve toplulukları riskleri yönetme, ekonomik fırsatları yakalama ve finansal şoklara karşı dayanıklılık oluşturma konusunda güçlendirir. Finansal hizmetler sektörü, kolaylık ve verimliliği artıran teknolojik yenilikler ve dijital platformlar tarafından dönüştürülmüştür. Teknoloji, ekonomik olarak erişilemeyen veya dezavantajlı nüfuslara finansal ürün ve hizmetlerin sağlanmasını kolaylaştırabilir. Böylece, kredi başvuruları, ödemeler ve yeşil projelere yatırım gibi süreçler finansal kapsayıcılık içinde erişilebilir hale gelir.

Kapsayıcı Dijital Finansın Yeşil Teknoloji Yatırımlarına Etkisi

Geleneksel finans, önemli miktarda risk, yüksek maliyet ve uzun araştırma süresi nedeniyle yeşil teknoloji yatırımları için gerekli fonları sağlayamaz durumda. Kapsayıcı dijital finans, yatırımcılara çeşitlendirilmiş finansal ürünler sunarak karbon emisyonlarını sınırlar. Aynı zamanda yeşil teknoloji girişimleri için mevcut fonları artırır. Bilgi teknolojilerinin yardımıyla operasyonel maliyetleri azaltır, riski dağıtır ve yatırımcıların grup ve hizmet kapsamını genişleterek inovasyon risklerini daha geniş bir toplulukta çeşitlendirir. Ayrıca, teknolojik yatırımların finansmanı, fosil yakıt enerji tüketimini sınırlayan ve karbon emisyonlarını azaltan yeşil teknolojik yenilikleri teşvik eder. Dijital finans, yabancı yatırımları doğrudan, özellikle de çevre dostu teknolojileri destekleyen "Fintech"lere yönlendirir. Benzer şekilde, geleneksel endüstriyel yapıyı daha çevre dostu bir yönde değiştirebilir. Dijital finansal hizmetler, kullanıcı davranışını birincil veri olarak kullanarak güvenilirliğini değerlendirir ve kredi kararlarını verir. Bu nedenle, ağırlıklı olarak bilgi teknolojilerine dayanan hizmet sektörü, dijital finanstan daha fazla fayda sağlama olasılığına sahiptir. Bu sektöre daha fazla fon yönlendirilmesi karbon emisyonlarının azaltılmasını etkileyecektir.

Karbon Nötr Bir Ekonomiye Doğru

Son olarak, kapsayıcı dijital finans, evrak işlerini ortadan kaldırarak ve çevrimiçi dijital ödeme ağ geçitlerini kullanarak tüketicileri nakitsiz toplumlara yönlendirmeye teşvik eder. Bu, tüketicilerin çevre koruma faaliyetlerine katılımını artırarak çevre dostu bir davranışa yönelme farkındalığını arttırır. Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi'nin belirlediği plana göre, 2030'a kadar Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nı karşılamak için yılda 3 trilyon ila 5 trilyon dolar arasında harcama yapılmalıdır. Bu kritik durumun farkında olan merkez bankaları, mali düzenleyiciler ve diğer paydaşlar, ihtiyati politikaların ve iklim finansmanının bu hedefe ulaşmada potansiyel etkilerini değerlendirerek bunu uluslararası standartlara dahil etmeye başladılar. Karbon nötrlüğü hedefine ulaşmak için, finansal katılım alanına yeşil yeniliklerin entegre edilmesi önemlidir. Bu yenilikler, yenilenebilir enerji kullanımını teşvik eder ve ayrıcalıklı olmayan toplumun sürdürülebilir bir geleceğe yönelik gelişimine yardımcı olur. Finansal katılım ve sürdürülebilirliğin birlikte ilerlemesi için hükümet, politika yapıcılar, müşteriler, finansal kurumlar ve diğer paydaşlar, daha yeşil inovasyonları benimsemeye öncelik vermelidir.

Kaynaklar:

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1766864
https://www.cfocoalition.org/
https://www.mdpi.com/2227-7099/11/7/194
https://www.emerald.com/insight/content/doi/10.1108/JED-05-2022-0087/full/html